Lozan Antlaşması nedir? Lozan Antlaşması’nın şartları ve önemi!
Türkiye'nin Kurtuluş Savaşı'nda kazandığı zaferin devamı olan Lozan Antlaşması 24 Temmuz 1923 yılında imzalanmıştır.
Peki Lozan antlaşması nedir?
Kurtuluş Savaşı’nda kazanılan zafer sonrası Lozan Antlaşması, 24 Temmuz 1923 tarihinde İsviçre’nin Lozan şehrinde, Türkiye Büyük Millet Meclisi temsilcileriyle Birleşik Krallık, Fransa, İtalya, Japonya, Yunanistan, Romanya, Bulgaristan, Portekiz, Belçika ve Yugoslavya temsilcileri tarafından, Leman gölü kıyısındaki Beau-Rivage Palace’ta imzalanmıştır. Peki Lozan antlaşması nedir, Lozan süreci nasıl yaşanmıştır ve Lozan’ın şartları nelerdir?
ZAFER SONRASI BARIŞ İÇİN GÖRÜŞMELER BAŞLADI
TBMM Hükümeti’nin Yunan kuvvetlerine karşı elde ettiği zaferin akabinde Mudanya Ateşkes Antlaşması imzalanmıştır. Bunun üzerine Sevr’in tarafı olan İtilaf Devletleri 28 Ekim 1922’de TBMM Hükümeti’ni Lozan’da toplanacak olan barış konferansına davet ettiler. Lozan’da barış şartlarının görüşülmesi için Mustafa Kemal Atatürk İsmet Paşa’yı görevlendirmiştir. Mudanya görüşmelerine de katılan İsmet Paşa’nın Lozan’a baş temsilci olarak gitmişti. Bu süreçte İsmet Paşa Dışişleri Bakanı oldu ve çalışmalar hızlandırıldı. İtilaf Devletleri Lozan’a TBMM Hükümeti üzerinde baskı kurmak için İstanbul Hükûmeti’ni çağırsalar da bu duruma tepki gösteren TBMM Hükümeti, 1 Kasım 1922’de saltanatı kaldırmıştır.
TBMM Hükûmeti Lozan Konferansı’na Misak-ı Milliyi gerçekleştirmeyi, Türkiye’de bir Ermeni devletinin kurulmasını engellemeyi, kapitülasyonları kaldırmayı, Türkiye ile Yunanistan arasındaki sorunları (Batı Trakya, Ege adaları, nüfus değişimi, savaş tazminatı) çözmeyi ve Türkiye ile Avrupa devletleri arasındaki sorunları (ekonomik, siyasal, hukuksal) çözmeyi amaçlamış Ermeni yurdu ve kapitülasyonlar hakkında anlaşma sağlanamazsa görüşmeleri kesme kararı almıştır.
Lozan’da 20 Kasım 1922’de başlayan ilk görüşmelerde Osmanlı borçları, Türk – Yunan sınırı, boğazlar, Musul, azınlıklar ve kapitülasyonlar üzerinde durulmuş ancak kapitülasyonların kaldırılması, İstanbul’un boşaltılması ve Musul konularında anlaşma sağlanamamıştır.
Temel konularda tarafların taviz vermeye yanaşmaması üzerine 4 Şubat 1923’te görüşmeler kesildi. Tabii bu savaş ihtimalini gündeme getirdi. Başkomutan Mareşal Mustafa Kemal Paşa Türk Ordusu’na savaş hazırlıklarının başlamasını emretti ki Sovyetler Birliği de yeniden savaş çıkarsa bu sefer Türkiye’nin yanında savaşa gireceğini ilan etti. Haim Nahum Efendi öncülüğündeki azınlık temsilcileri de Türkiye’yi destekleyerek arabulucu oldular. Yeni bir savaşı ve kendi kamuoyunun tepkisini göze alamayan İtilaf Devletleri barış görüşmelerini tekrar başlatmak için Türkiye’yi tekrar Lozan’a çaırdı.
Taraflar arasında karşılıklı verilen tavizler ile görüşmeler 23 Nisan 1923’te tekrar başladı. 24 Temmuz 1923’e kadar devam eden görüşmeler ile bu süreç Lozan Barış Antlaşması’nın imzalanması ile sonuçlanmıştır. Taraf ülkelerin temsilcileri arasında imzalanan anlaşma, uluslararası anlaşmaların ülke meclislerince onaylanmasını gerektiren yasalar gereğince taraf ülkelerin meclislerinde görüşülmüş ve Türkiye tarafından 23 Ağustos 1923’te, Yunanistan tarafından 25 Ağustos 1923’te, İtalya tarafından 12 Mart 1924’te, Japonya tarafından 15 Mayıs 1924’te imzalanmıştır. İngiltere’nin anlaşmayı onaylaması ise 16 Temmuz 1924 tarihinde olmuştur. Anlaşma, tüm tarafların onaylarında dair belgeler resmi olarak Paris’e iletildikten sonra, 6 Ağustos 1924 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
LOZAN ANTLAŞMASININ ŞARTLARI
Fransızlarla imzalanan Ankara Anlaşması’nda çizilen sınırlar kabul edilmiştir.
Irak Sınırı: Musul üzerinde antlaşma sağlanamadığı için, bu konuda İngiltere ve Türkiye Hükûmeti kendi aralarında görüşüp anlaşacaklardı.
Türk-Yunan Sınırı: Mudanya Ateşkes Antlaşması’nda belirlenen şekliyle kabul edildi. Meriç Nehri’nin batısındaki Karaağaç istasyonu ve Bosnaköy, Yunanistan’ın Batı Anadolu’da yaptığı tahribata karşılık savaş tazminatı olarak Türkiye’ye verildi.
Adalar: Gökçeada ile Bozcaada özerk bir yönetime tabi tutulmak şartıyla (Türkiye antlaşmanın bu maddesini uygulamadı) Türkiye’de, diğer Ege Adaları İtalya’ya kaldı. İtalya’nın Türk sınırına yakın adaları silahsızlandırması kararlaştırıldı. Sevr Antlaşmasıyla Oniki Ada İtalya’ya diğer adalar Yunanistan’a bırakılmıştı. Oniki Ada ve Rodos 1945 yılında müttefiklerin eline geçti ve Nisan 1947’de resmen Yunanistan’a teslim edildi.
Türkiye-İran Sınırı: Osmanlı İmparatorluğu ile Safevî Devleti arasında 17 Mayıs 1639’da imzalanan Kasr-ı Şirin Antlaşması’na göre belirlenmiştir.
Kapitülasyonlar: Tamamı kaldırıldı.
Azınlıklar: Lozan Barış Antlaşması’nda azınlık, Müslüman olmayanlar olarak belirlenmiştir. Tüm azınlıklar Türk uyruklu kabul edildi ve hiçbir şekilde ayrıcalık tanınmayacağı belirtildi. Antlaşmanın 40. maddesinde şu hüküm yer almıştır: “Müslüman olmayan azınlıklara mensup Türk uyrukları, hem hukuk bakımından hem de uygulamada, öteki Türk uyruklarıyla aynı işlemlerden ve aynı güvencelerden yararlanacaklardır. Özellikle, giderlerini kendileri ödemek üzere, her türlü hayır kurumlarıyla, dinsel ve sosyal kurumlar, her türlü okullar ve buna benzer öğretim ve eğitim kurumları kurmak, yönetmek ve denetlemek ve buralarda kendi dillerini serbestçe kullanmak ve dinsel ayinlerini serbestçe yapma konularında eşit hakka sahip olacaklardır.”[6] Batı Trakya’daki Türklerle, İstanbul’daki Rumlar dışında, Anadolu ve Doğu Trakya’daki Rumlar ile Yunanistan’daki Türkler’in mübadele edilmeleri kararlaştırıldı.
Savaş tazminatları: İtilaf Devletleri, I. Dünya Savaşı nedeniyle istedikleri savaş tazminatlarından vazgeçtiler. Sadece Yunanistan savaş tazminatı olarak Karaağaç bölgesini verdi.
Osmanlı’nın borçları: Osmanlı borçları, Osmanlı İmparatorluğu’ndan ayrılan devletler arasında paylaştırıldı. Türkiye’ye düşen bölümün taksitlendirme ile Fransız frangı olarak ödenmesine karar verildi. Düyun-u Umumiye idare heyetinde bulunan yenik Alman İmparatorluğu ve Avusturya-Macaristan İmparatorluğu devletlerinin temsilcileri idare kurulundan çıkartılmış ve kurumun faaliyeti devam ettirilerek antlaşmayla birlikte yeni görevler verilmiştir. (Lozan Barış Antlaşması madde 45,46,47…55, 56).
Boğazlar: Boğazlar, görüşmeler boyunca üzerinde en çok tartışılan konudur. Sonunda geçici bir çözüm getirilmiştir. Buna göre askeri olmayan gemi ve uçaklar barış zamanında boğazlardan geçebilecekti. Boğazların her iki yakası askersizleştirilip, geçişi sağlamak amacıyla başkanı Türk olan uluslararası bir kurul oluşturuldu ve bu düzenlemelerin Milletler Cemiyeti’nin güvencesi altında sürdürülmesine karar verildi. Böylece Boğazlar bölgesine Türk askerlerinin girişi yasaklandı. Bu hüküm, 1936 yılında imzalanan Montrö Boğazlar Sözleşmesi ile değiştirilmiştir.
Yabancı okullar: Eğitimlerine Türkiye’nin koyacağı kanunlar doğrultusunda devam etmesi kararlaştırıldı.
Patrikhaneler: Dünya Ortodokslarının dini lideri durumundaki patrikhanenin siyasi yetkilerinden arındırılarak İstanbul’da kalmasına izin verildi.
LOZAN BARIŞ ANTLAŞMASI, LOZAN BARIŞ ANTLAŞMASI'NIN MADDELERİ
13. LOZAN BARIŞ ANTLAŞMASI, LOZAN BARIŞ ANTLAŞMASI'NIN MADDELERİ VE LOZAN BARIŞ ANTLAŞMASI'NIN ÖNEMİ
İtilaf Devletlerinin çıkar elde etmemesi için Lozan Konferansı'ndan hemen önce Saltanat kaldırıldı (1 Kasım 1922). Böylece Türkiye'deki tek yönetim merkezi TBMM oldu.
Konferansa Katılan Ülkeler:
20 Kasım 1922'de toplanan konferansa Türkiye, Yunanistan, İngiltere, Fransa, İtalya, Japonya, Romanya ve Yugoslavya katıldı. Boğazlar ile ilgili görüşmelere ayrıca; Sovyet Rusya ile Bulgaristan katıldı.
Türkiye adına konferansa Dış işleri Bakanı İsmet Paşa katıldı.
Türk tarafının konferanstan beklentileri şunlardı:
Misak-ı Milli'de belirlenen esasları gerçekleştirmek,
Kapitülasyonları kaldırmak,
Doğu Anadolu'da bir Ermeni devleti kurulmasına engel olmak,
Yunanistan ile olan sorunları çözmek.
Türkiye, konferanstan önce kapitülasyonlar ve Ermenilerin toprak isteği konularında taviz verilmemesini, bu konular istenen şekilde sonuçlanmazsa konferansın terk edilmesini kararlaştırdı.
Konferansta çözülmesi gereken üç önemli konu vardı:
1. Türk-Yunan barışı,
2. Yeni Türk devletinin sahip olacağı haklar,
3. Kapitülasyonların kaldırılması.
İtilaf Devletlerinin katı tutumu yüzünden 4 Şubat 1923'te görüşmeler kesildi. Türk heyeti Ankara'ya geri döndü. Savaş durumunun yeniden başlaması ihtimaline karşı savaş tedbirleri alındı. İtilaf Devletlerinin 23 Nisan 1923'de TBMM'yi yeniden daveti ile konferans tekrar başladı. 24 Temmuz 1923'te Lozan Barış Antlaşması imzalandı.
Lozan Barış Antlaşması'nın maddeleri:
a) Sınırlarla ilgili maddeler:
1. Trakya'da Yunanistan ile olan sınır, Mudanya Ateşkes Anlaşması'nda belirlenen şekliyle kabul edildi.
2. Suriye sınırı Ankara Antlaşması'nda belirlenen şekliyle kabul edildi.
3. Irak sınırının Türkiye ile İngiltere arasında yapılacak ikili görüşmelerle belirlenmesi kararlaştırıldı.
4. Irak sınırı 1926'da yapılan Ankara Antlaşması ile çizildi.
b) Boğazlarla ilgili maddeler:
1. Barış zamanında savaş gemileri hariç bütün gemiler Boğazlardan serbestçe geçebilecekti. Savaş zamanında ise Türkiye Boğazlar üzerinde istediği gibi davranma hakkına sahip olacaktı.
2. Boğazların her iki tarafı askerden arındırılacaktı.
3. Boğazların yönetimi başkanı Türk olan uluslar arası "Boğazlar Komisyonu"na bırakılacaktı.
c) Adalar ile ilgili madde:
1. Bozcaada ve Gökçeada Türkiye'ye verildi. Balkan Savaşları sonunda kaybedilen adalardan Türk sınırına yakın olanlar, askersiz hale getirildi.
d) Kapitülasyonlar ile ilgili madde:
1. Kapitülasyonlar tamamen kaldırıldı.
e) Tazminat ile ilgili madde:
1. Yunanistan'ın savaş tazminatı olarak Karaağaç'ı vermesi kararlaştırıldı.
f) Ermeni Devleti ile ilgili madde:
1. Doğu Anadolu'da bir Ermeni devletinin kurulması fikrinden vazgeçildi. Bölgenin Türk toprağı olduğu kabul edildi.
Türk tarihinde bir dönüm noktası olan Lozan Konferansı sonunda;
1. Sevr Antlaşması ile çizilen sınırlar yeniden belirlendi.
2. Bütün dünya ülkeleri yeni Türk devletinin varlığını resmen tanıdı.
3. Askeri zaferler siyasi bir zaferle bitirildi.
4. Lozan Barış Antlaşması işgalci devletlere karşı büyük bir başarının göstergesi idi. Bu yönüyle işgal altındaki milletlere güzel bir örnek oldu.
Lozan Barış Antlaşması'nın ardından İtilaf Devletlerinin son kalan kuvvetleri de Anadolu'yu terk etti. Mustafa Kemal'in dört yıl önceki sözleri gerçek olmuştu. Geldikleri gibi gittiler.
Not: Lozan Barış Antlaşması 2023' te bitmiyor. Çünkü böyle bir madde yoktur. Nesiller boıyu devam edecektir.